BABAM…

Genelde annelere şiirler, şarkılar, metinler yazılır, peki ya babalar? Vardır elbet ama yeteri kadar değil. Aslında uzun zaman düşünmek istemedim, tam olarak 1 yıl 2 ay 5 gün (431 gün), yokmuş, hiç yaşanmamış, kötü bir şakaymış gibi. “Her baba için kız çocuğu farklıdır, her kız çocuğu için de babası”, bir klişe ama bizim için geçerli olan bir klişe (Yoksa ne babalar var, kendisinden başka hiç bir şey umurunda olmayan). Küçükken o bana köfte derdi (aile arasında bir sır :)) ben de ona babiş, babişko. Bir şey için izin almak istediğimde her zaman salak gibi önce anneme gider, hayır cevabından sonra babama giderdim. Bana direkt izin vermek yerine bir göz kırpar “Emel, hayatım ya da karısı yarım saat, bir saat, her neyse daha izin verelim der” annemi ikna ederdi. 63 yaşına kadar annemle hep eleleydiler, hala lisedelermiş gibi. Bizim eve hiç bir zaman tesisatçı, tamiratçı girmedi, her şey elinden gelirdi. Arabayı canavar gibi kullanırdı, 13-14 yaşlarında Nuruosmaniye de otoparkta arabaları parkederken öğrendim derdi (ben de ona çekmişim). Hep çalıştı, didindi, ailesi için, etrafı için, herkese yardımcı oldu. Bana ve kardeşime doğru, dürüst, hoşgörülü, vicdanlı, sorumluluk sahibi, ayakları üzerinde duran bir birey olma gibi erdemleri öğretmenin yanı sıra, verdiği en güzel nasihat “başın sıkıştığında, hata yaptığında ya da yapmak istemediğinde güvendiğin üç büyüğüne sor ve ona göre hareket et’ti, ayrıca bu üç kişi’nin kendileri olmak zorunda olmadığı”. Büyüdüm, koca kadın oldum, nasihatını hiç unutmadım ama hep kafamın dikine gittim. Sen hep arkamda dağ, önümde sığındığım liman oldun. Biz hep çok şanslıydık, sana sahip olduğumuz için. Şimdi saçma bir hastalık yüzünden ansızın gittin. Ben herkes ölsün, dünya dursun istedim. Sensiz hayat çok zor, anlamsız. Benim doğru, dürüst, vicdanlı, erdemli, onurlu, gururlu, güçlü, korkusuz, becerikli, karıncayı incitmeyen melek babam… Sana hiç yakışmadı. Bazen nasıl kendimi yerden yere atmadım, nasıl delirmedim diye sorguluyorum. Ama ben hep güçlü olmak zorundayım. Benim için “benim kızım 10 erkeği cebinden çıkarır” derdin, hala öyleyim ama inan artık çok zor. Seni seven ve sonsuza dek sevecek olan kızın. (15.08.1957 / 26.11.2020)

2 Yorum

  1. onursusan adlı kullanıcının avatarı onursusan dedi ki:

    Ne kadar zor olduğunu tahmin etmek imkansız… Nurlar içinde uyusun.

    Liked by 1 kişi

  2. Lotte adlı kullanıcının avatarı Lotte dedi ki:

    Biliyorum, her neredeyse nurlar içinde.. Çok teşekkürler. 🙏 İnsanın gerçekten sevdiği birinin ölüm acısı hiç bir şeye benzemiyor. Ne sevgiliden, ne yardan, ne eşten ayrılık, ne arkadaştan, dosttan, ne vatanından,… Sonsuza dek kanayan kapanmayacak, sarılmayacak olan bir yara. Başka hiç bir şey acıtamaz artık beni.

    Liked by 1 kişi

onursusan için bir cevap yazın Cevabı iptal et